İÇ TEHDİT DEĞERLENDİRİLMESİ

ASDER Onursal Başkanı E. General Adnan Tanrıverdi, MGSB’nin memleketi nasıl böldüğünü tüm gelişmeleriyle anlattığı makalesini yayınladı. Mutlaka okunması ve istifade edilmesi gereken bu yazısında Sayın Tanrıverdi çok önemli tespitlerde bulunuyor ve hal çaresini de gösteriyor. Ben de katkıda bulunmak amacıyla bir kaç kelam etmeyi münasip gördüm.
Özellikle iç tehdit belirlemesi ve bunun uygulamaya yansıma şeklini Sayın Tanrıverdi açık bir şekilde işlemiş. Neticesinde meydana gelecek tasfiye ve kadrolaşmayı da izah etmiş.
Açıkça ve önemle ifade ediyoruz ki; bu yıl tekrar hazırlanacak olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde iç tehdit diye bir tanımlama ve hedef gösterme kesinlikle yer almamalıdır. Geçtiğimiz yıllarda gördüğümüz gibi bu tanımlama Millette kutuplaşmaya neden olmakta ve darbe planlamalarına dayanak olarak kullanılmaktadır.
İrtica ve bölücülük kavramları ne yazık ki, halktan kimlikleri ve parti programları ile oy alamayan siyasetçiler tarafından siyasi malzeme olarak kullanılmaktan ve halkı bölmekten başka hiçbir işe yaramamaktadır.
İrtica; efradını cami ağyarını mani bir şekilde açıkça tanımlanmadığı gibi herkesin siyasi düşüncesine göre farklı şekillendirdiği ve kullandığı bir kavramdır. Bu kadar istismara açık bir kavramın bir devletin en üst düzey Güvenlik Stratejisinin belirlendiği, hayati öneme haiz belgesinde nasıl kullanılabildiği doğrusu anlaşılır gibi değildir. Adeta katilin eline silah vermek gibi bir şey…
Önce irticanın, milletin vekillerinin tamamının içlerine sinerek kabul edeceği şekilde tanımı yapılmalı, daha sonra bu topraklarda yaşayan vatandaşlarımızın her birinin açıkça anlayacağı şekilde izahları yapılarak, mücadele sürdürülmelidir.
Eğer ben irticayı dinsizlik, ateistler ise din olarak algılıyorsa, burada çok ciddi bir kavram ve kafaları karıştırma operasyonu var demektir. En önemlisi kavramın tanımında milletçe hemfikir olmamız gerekli değil mi?
Açıkça soruyorum; irtica namaz kılmak mıdır? Oruç tutmak mıdır? Başını örtmek midir?
Mertçe cevap verin dinin hangi kuralı irticadır?
Benim algıma göre ise, irtica dinden ric’at etmek anlamına gelmektedir. Yani eski hayat tarzına, tekrar cahiliye dönemine dönme isteği ve iradesidir.
Fakat ne yazık ki; Osmanlının son dönemlerinden itibaren batı hayranı olan Jön Türklerimizle başlayan süreçte ve daha sonra Halk Partili halktan kopuk monşerlerimiz tarafından rakiplerini karalamak ve baskı altına almak için kullanıla gelmiştir. Hala da bu kafa ile kullanıma devam edilmektedir.
Yeter! Artık bu millet değerlerinin ve değerlerine sahip çıkan insanların böyle adi ve rezil bir şekilde laf cambazlıklarıyla aşağılanmasını istemiyor. Bu sesleri iktidar da muhalefet de tüm vekillerimiz de duyup iyice anlamalıdır.
Bölücülük kavramı da ayrı ve geniş bir değerlendirme konusudur. Bilahare ele alabiliriz.
Sayın Tanrıverdi’nin yazdığı gibi; Devlette kadrolaşmanın, Millette kutuplaşmanın ve darbelere dayanak yapılmasının önüne geçmenin en önemli şartı, MGSB’ den iç tehdit değerlendirmesinin kaldırılmasıdır.
04.03.2010 Gürcan Onat